25 Mayıs 2012 Cuma

RTE:Öğretmen maaşları memura haksızlık

“Bu haksızlık değil mi?”
Öğretmenlerle ilgili bir teklif var. Bu camia benim en çok saygı duyduğum kesimdir. Onlara ek ödenek olarak resen 100 lira daha verelim. Bir öğretmenin en düşük olanı 1624 lira alıyor. Ne karşılığı alıyor? Haftada 15 saat karşılığı alıyor. Peki, düz bir memur ne kadar çalışıyor?
40 saat. 40 saat için bu rakamın altında alanlar da var. Öğretmen ek ders verirse, bunun üstünde alıyor. Bir de tatili var. Yılda iki ay. Düz memurun tatili ise 20 gün. Şimdi soruyorum; bu haksızlık değil mi? Bundan sonraki süreç hakem heyetine gidiyor. Nihai kararı verecek.


-basından-

Yorum:
Haberi ,buruk bir tebessüm ile okudum.Öyle sanıyorum ki,öğretmenler de bu haberi okuyunca bırakın sert tepkiler göstermeyi Başbakana, sitem bile edememişlerdir.
Çünkü;Başbakanın ağzından dökülen,eğitim ve öğretimle ilgisi olmayan bir şahsın söyleyebileceği türden sözler olduğu için söyledikleri ancak tebessümle okunur.
Başbakanın söylediklerini,Meb söyleseydi,bir yere kadar anlardım.
Niye mi?Ne yazık ki,MEB bakanı da eğitimci değil.
Başbakan,söylediklerinin doğru olduğuna inanarak,bir konuşma yapmış.
Yapmış diyorum,konunun özünü biliyor,demiyorum.
Yaklaşık iki milyon (öğrenciler,dershaneciler dışında) insanın yaşam alanından bahsederken,koskoca TC hükümetinin başı,biraz daha bilgili ve bilinçli konuşmalıydı,düşüncesindeyim.
Başbakana bir yere kadar hak vermemekte insafsızlık olur.
Doğrusu,öğretmenler diğer devlet memurlarına göre daha serbest ve özgür çalışıyorlar.
Ama,çalışma saatlerini kendileri ayarlamıyorlar.Tatilleri de kendi kafalarına göre yapmıyorlar.
Yanlışlığı anlatacak çok şey varda.Bunlardan iki tanesini örnek vererek,bitirelim.
Öğretmenlik dışında,aklınıza gelen herhangi bir devlet dairesinde,yarınlara hazırlanan çocukların  her yönden kendilerine örnek alabilecekleri hiç bir etkinlik alanları yoktur.
Yani,hayata hazırlanan çocukların ilk ve en önemli örnek aldığı kişidir,öğretmeni.
Onu,tepeden-tırnağa süzer,ayakkabısından saçının teline kadar,tüm detaylarını inceler.
onun içindir ki öğretmen,dış görünümüne ve bedensel bakımına özen göstermek zorundadır.Boyası dökülmüş ayakkabı,giymekten incelmiş pantolon,yıkanmaktan yakaları pörsümüş gömlek,üzerinde desenleri tel tel olmuş kravat,takamaz öğretmen.
Dünyadan kopmamanın en önemli ayağı,kuşkusuz ki eğitim ve öğretimdeki gelişmeleri takip etmektir.Önce,öğretmen kendisini güncellemelidir ki,öğrencilerine güncel bilgiler sunabilsin.
Bunları yapabilmenin bir maliyeti var,tabii ki..
öğretmen dışında ki bir memur,bir takım elbiseyle haftalarca işe gidip-gelebilir.Öğretmen en az haftada bir takım değiştirmek zorundadır.
Öğretmen, giyimiyle ve yaşamıyla iyi örnek olmak zorundadır.
öğretmen,kendisini güncellemek zorundadır.
Bütün bunlarda parayla olmaktadır.
Başbakana öğüt veremeyiz ama,yine de bir tavsiyede bulunmak haddimize değil ama,söyleyelim.
Lütfen,danışmanlarınızdan bir tanesi,eğitimci olsun.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder