14 Ağustos 2012 Salı

Keçi Kıymete Bindi.

"Koyunun olmadığı yerde,keçiye Abdurrahman Çelebi derler."
                                                                               Atasözü

Bu söz,atasözü olduğuna göre,vardır bir hikmeti.Herhalde laf olsun diye söylenmedi.Atasözleri ve Deyimler Sözlüğünde var olan anlamı, internet ortamındakilerle örtüşüyor.
Kısaca: Söz söyleyecek sözünün ehli kimseler kalmadığında toyların söz hakkı almaları, biçiminde yorumlanabilir.


Gel gelelim bu söz artık, geçerliliğini yitirmiş gibi görünüyor.

Neden mi?

Keçi,ülkemizde dağlık ve kırsal olan her yerde var olan bir hayvan.Ama daha çok Ege ve özellikle de Akdeniz Bölgesinin simgesi halindedir.Geçimini bu hayvandan sağlayan insanların sayısı da azımsanamayacak kadar çoktur.
Hal böyle olunca,keçinin etinden,sütünden bu bölgelerde yaşayanlar daha çok haz duyarlar.
Daha bir kaç yıl öncesine kadar bölge halkı dışındakilerin pek rağbet etmediği keçi eti ve sütü,sığır ve koyun gibi hayvanların et ve sütleri yanında  ekonomik değerde taşımıyordu.
Örneğin: koyun eti 25 TL ve sğır eti 20 TL olduğu günlerde keçi eti 15 TL gibi fiyatlarla alıcı buluyordu.
Sütü-kaymağı da  diğerlerine göre neredeyse yarı fiyatına satılıyordu.

Sonra,bir şey oldu.Bir şeyler değişmeye başladı.Keçi,Abdurrahman Çelebi gibi anılmak yerine,  gerçek söz sahibi oldu.
Kuşkusuz TV programlarında beslenme uzmanlarının keçiden elde edilen ürünlerin besleyici özelliklerinden övgüyle söz etmelerinin bu değişimde etkisi çok olmuştur.
Yöre halkı tarafından zaten bilinen keçi eti ve sütünden elde edilen ürünlerin yararları,bir anda ülkede aranan bir ürün haline gelmiştir.
Yani,keçinin kıymeti nihayet anlaşılmıştır.
Artık özellikle keçi sütünden elde edilen yoğurt-kaymak ve keçi peyniri oldukça yüksek fiyatlarla marketlerde yer edinmeye başlamaştır.Üstelik,üst etiketlerinde "İlaç Niyetine" ibaresi olması,sağlıklı yaşam açısından sevindiricidir.
Keçiden elde edilen ürünlerin bu kadar değerli olmasının bir diğer nedeni de,artık az yetiştiriliyor olmasıdır.
Devlet,bir kaç yıldır aldığı haklı önlemlerle,keçi yetiştiriciliği yapılan alanları koruma altına alarak,daraltmıştır.
Artık,eskisi gibi dağlarda yaylalarda onlarca olan,güdülen keçi sürüsü sayısı üç-beşe inmiştir.Bu alanda geçim sağlayanlar,başka işlere kaymak zorunda kalmışlar yada işsiz kalmışlardır.
Keçi,zor bir hayvandır.İnatçıdır,korkusuzdur.En dik yamaçlara kolayca tırmanabilir.Öyle her önüne gelen otu,samanı filan da yemez.
O,bitkilerin ve çalıların filizleriyle ve özellikle de kekik otlarıyla beslenmeyi seven,bağımsızlığına düşkün bir yaylım hayvanıdır.Zaten etinin ve sütünün değerli olmasının en önemli nedeni de bu özellikleridir.
İşte bu nedenlerden dolayı da keçi yetiştiriciliği zordur.Keçiyi serbest alanda güderek,beslemek ve yetiştirmek gerekmektedir.Kısacası,keçi çobanlığı zor iştir.
Dileğimiz odur ki,bu kadar değerli ürün veren bir hayvanın,beslenme alanlarını kapatmak yerine,(Ormanlık alanlar dışında),doğal ortamda beslenme alanları planlanarak,yetiştiriciliği desteklenmelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder