5 Ağustos 2012 Pazar

Provizyon

Oldum olası,bankalara işimin düşmesini sevemedim.Özellikle de devlet bankalarından birisi var ki,insana illallah dedirtiyor.
Para yatıracaksınız,cebinizdeki parayla birlikte şubeden içeriye giriyor,numaramatikten sıra fişi alıyor,ortalama da yarım saatlik bir bekleyişten sonra,fiş sıranız geliyor,veznedarın önüne sevinçle varıyorsunuz.
Sevinçle diyorum,Çünkü;banka şubesinin kasvetli havası,avına saldıran kartal gibi üzerinize çökmüş,gözleriniz gitti-gitmekteyken,uyur uyanık halde sırayı geçirmeme telaşıyla  cebelleştiğiniz için sıranın geldiğine seviniyorsunuz tabii..



Cebinizden hesap cüzdanını çıkarıyor ve;
-Şu hesaba  para yatıracağım,diyorsunuz.
İlgili veznedar,hesaba bakıyor ve ,
- Ne kadar yatırcaksınız,diye soruyor.
- Şu kadar....TL,yatıracağım.
Veznedar,önündeki ekrana tekrar bakıyor ve başını kaldırmadan,
-Bu hesap falan- filancanın adına...Bu kişi siz misiniz?,diye soruyor.
Bir an bocalıyorsunuz;
-Hayır,eşimin hesabı...O'nun hesabına yatıracağım.
Banka memuru bu defa başını kaldırıyor,
-Haa... öylemi..
Siz,şaşırıyosunuz.
-Evet,öyle..
Memure sırıtarak;
-Hesap eşinizin adına olduğu için masrafı var.
Daha da şaşırmış olarak;
-Ne masrafı...,diye soruyosunuz.
Memure:
-Provizyon
Tepeniz atıyor.
-Eee...kardeşim,banka bu banka değil mi?
Memure;
-Evet,ama şubesi farklı.İsterseniz,şubesine götürüp yatırınız.Böylece masraf ödememiş olursunuz.
Tepeniz daha çok kaşınarak,
-Ya,kardeşim.Oradaki bölüme miktarı yazıyorsunuz.Sonrada onayla tuşuna basıyorsunuz.Gideceğim yerde de aynısı yapılıyor.Niye beni yoruyorsunuz.Tuşa basmanın masrafımı olur.Hem,bu tür bankacılık en az yirmi yıl öncesinde kaldı.
Bu sefer memure zıbarıyor:
-Kardeşim,ben benden istenileni yapıyorum.

Siz,bu zıbarmaya karşın bir şey diyemeden oradan ayrılıyorsunuz.

Bu durumu kime anlatalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder