3 Haziran 2012 Pazar

Avrupalının Bizden farkı nedir?


12-13 yaşlarındaydım.
Dayım,Almanya'dan yıllık iznini geçirmek için gelmişti.
Birlikte,alış-veriş yapmak üzere şehir merkezine gittik.İşimizi hallettikten sonra,geldiğimiz gibi yaya olarak,evin yolunu tuttuk.Elimiz kolumuz poşetlerle dolu olduğu için,arada bir mola veriyorduk.
Dayım,arada bir kendi kendine söyleniyor,"Çok fark var" diyordu.

Çok farkın ne olduğunu sordum.Gülümsedi.Hiç yeğen.. ne olsun.Şu Almanlarla bizim halkımızın arasında çok fark var.
Ona söyleniyorum." dedi.Sonra,aklına yeni gelmiş gibi,
-Yolda yürüyen şu insanlara dikkatlice bak,bakalım.dedi
Baktım..biraz daha baktım..Çok dikkatli baktım..Anlamsız bakışlarımı dayıma çevirerek,

- İyi de dayıcığım.Almanların,yolda  nasıl yürüdüklerini bilmiyorum ki.Bizimkilerle aralarında ki farkı biliyim.
Dayım güldü.
-Haklısın yeğen.Nerden bileceksin.dedi.Yürümeye devam ettik.Üç-beş adım sonra birden durdu.
-Tamam, bilmiyorsun ama,nasıl olduklarını ben söyleyeyim.Sen,aradaki farkı bulmaya çalış.
Bu defa da ben gülmeye başladım.
-Dayıcığım bulmaca mı çözüyoruz.İyi hadi söyle bakalım.Dayım,
-Len yeğenim bu cavırlar yolda giderken,hep başları yukarıda yürüyorlar.Birbirleriyle şakalaşarak,gülümseyerek yürüyorlar.Sanki..Sanki hep başka şeyler ararmış gibi,başları hiç yere eğilimden,bakınarak yürüyorlar.Şimdi,bi de dön şu millete bak.Onlar nasıl yürüyorlar.

Dayımın bu soran sözleri karşısında,gayri ihtiyari,çevremdeki insanların yürüyüşlerine baktım.
Çoluk-çocuk,yediden yetmişe..herkes.. yere doğru başları eğik yürüyorlardı.O an'a kadar hiç fark etmemiştim.Fark etsem bile neden öyle olduklarını düşünemezdim.Dedim ya,Almanların yolda nasıl yürüdüklerini hiç görmemiştim ki..


-Eee,dayıcığım..farkın farkı nedir? Sebep?...
-Ekonomik yeğen,ekonomik..Elin cavırı çok çalışıyor.Eşşek gibi çalışıyor.Bey gibi de yaşıyor.Her şeyi yapıyorlar.Teknolojileri ileri.Tabii kazançları da öyle.Hepside yolda giderlerken sanki,"Daha farklı ne yapabilirim?" arayışı içerisinde gibi etraflarına bakarak yürüyorlar.Sanki,daha başka ve çok nasıl kazanırım,nasıl daha iyi yaşarımın hesabındalar..İşte fark bu.”dedi ve eliyle işaret ederek:
-Aha, bizimkilerde,iki yakamı nasıl bir araya getiririmin hesabıyla yürüyorlar.Başları önde ve eğik. Hep düşünüyorlar.Senin anlayacağın,düşünceden,fakirlikten,geri kalmışlıktan, kazanamamaktan, çalışamamaktan, yetiştirememekten,tembellikten,eğitimsizlikten...neye sayarsan ondan...
-Nasıl başarmışlar?,diye sordum.Dayım,yüzüme baktı ve acı bir gülümsemeyle,
- Bunun bir sürü cevabı var ama,en önemlilerini sana sıralayayım.Birincisi,çocuklarını iyi yetiştiriyorlar.Bu ne demek,eğitime önem veriyorlar.İkincisi,sorumluluk sahibi insanlar.Birbirlerinin hakkına saygılılar.Üçüncüsü,çok çalışkanlar.Yaptıkları işin hakkını vererek,çalışıyorlar.



Dayımın bu tespiti,aklımdan hiç çıkmadı.Ne zaman kalabalık bir yere gitsem,hep aklıma gelir.80 yıldır,başlarımızı bir türlü kaldıramadık.Şu yoksulluğu bir türlü yenemedik...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder