5 Haziran 2012 Salı

Muhafelet mi -muhalefet mi?

Bildim bileli bu sözcükle başım belada..
İlk zamanlar dilim bile doğru dürüst dönmüyor,söylemekte zorlanıyordum.
Bir keresinde de yüz defa tekrarlamıştım,söyleyebileyim diye.
Sonra alıştım biraz günün şartları gereği.
İyi de,bunun anlaşılabilir bir Türkçe karşılığı yok mu?

Var elbette.Sözlüğe bile bakmaya gerek yok.En kısa tabiriyle, "karşı olmak" anlamını taşıyor.
Peki,niye anlaşılır olan söylenmez.(Her halde alışkanlık olduğu için)
Şimdi,bunları niye yazıyorum.Bir yere geleceğim de ondan.
Son zamanlarda bazı özel kanallarda yapılan programlarda,özellikle eski Osmanlıca ve Arapça sözcüklerle cümleler kurularak,tartışma programları yapılıyor.Hatta,biraz zorlama bile hissediliyor,konuşmalarda.
Ama,inatla aynı düzlemde devam ediliyor.
Arkadaşlar,otuz kırk yıl önce bu ülkede en çok okunan çocuk kitapları Kemalettin Tuğcu'nun hikayeleriydi. Daha ilk okul yıllarında onun kitaplarının tamamını büyük bir heyecanla ve zevkle okumuştum.Hiç unutmam 113 kitabı vardı.Geçenlerde bunlardan bir kaç tanesi elime geçti.Şöyle bir sayfalarını karıştırdım.İnanın çok farklı geldi.Çocukken zevkle okuduğum kitabın bazı sözcüklerini anlayamıyordum.
Demek ki,geçen zaman içinde konuştuğumuz dilde de değişimler oluyor.Zaten olmalı da.Çünkü;insan yaşayan bir canlı varlık ise,konuştuğu dilde yaşıyor sonucunda.Her şey değişime uğruyorsa,dilinde anlam ve yapısında değişiklikler olması kaçınılmazdır.
İletişimin en önemli ve canlı aracını geriye doğru götürmek yerine,daha anlaşılır,daha akıcı,daha zengin içerikli olmasını sağlamaya çalışmalıyız.
Bir yandan eski sözcükleri inatla kullanma meraklıları,diğer yandan farklı dillerden aşılamalar ve en kötüsü de arabesk bile sayılmayacak uydurma sözcüklerle dilimizi katlediyoruz.
Örneğin,hiç sevmediğim bir sözcük olan -kanka- bunlardan birisi...anlamını dahi bilmiyorum.Bilmekte istemiyorum.Kullanmıyorum kardeşşş!...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder