İnşaat bölgesine vardığımızda,belirgin bir güvenlik olduğu hissettiriliyor.İnşaat bölgesi,onlarca sitede,yüzlerce daireden oluşuyor.İnşaat bölgesi,çok ünlü bir grubun,konut alanında hizmet üretmek için kurduğu ve grubun adından da öne çıkan bir inşaat firmasına ait.
İnşaat bölgesi,site alanından etap alanına geçmiş,uzayın genişlemesini andırır şekilde,durmadan genişliyor.Etrafında bulunan konut fiyatlarına göre daha pahalı olan konutlar,daha çok yatırım amaçlı edinilen konutlar özelliğini gösteriyor.Daha doğrusu bunu,oradaki görevli,"Buradaki konutların % 70'i kiralık.Konut alanlar yatırım için alıyorlar."biçiminde açıkladı.
Siteyi dolaşırken,inşatların kalitesini,anlamasanız bile görebiliyorsunuz.Her şey,bir konu dışında en ayrıntılı biçimde düşünülmüş ve uygulanmış.Yani,tam bir profesyonellik göze batıyor.
Bir konu dışında ayrıntıların düşünüldüğünü söyledik.
Unutulan ayrıntı,insan ilişkileridir.
Baştan girecek olursak,önce inşaat bölgesine sonra etap bölgesine ve en sonra site alanına hep güvenlik bariyerlerinden geçerek,ulaşıyorsunuz.Güvenlik önemli ama, aşırı güvenlik olması,toplumda var olan bir güvensizliğin işaretinin bir yansıması mı? Yoksa,böyle bir duygu yüklemesi mi?
Sonuçta;siteler ve binaların sahiplerinin olması doğal bir sonuçta,onlarca cadde ve sokak,kamunun,yani tüm halkın malıdır.12 Eylül'den önce belirli grupların denetimine geçen mahalleleri ve sokakları polis basıyordu.Bu inşaat alanlarındaki durumun,80 öncesi kurtarılmış bölgelerden ne farkı var? diye sorası geliyor insanın...
İlerliyoruz.Sitede bir blogun önüne geldiğimizde devasa bir yapı göze çarpıyor.25-30 katlı üç-dört apartman genişliğinde devasa yapılar.Sadece bir blogta sekiz on tane asansör görünüyor.Her blogta 100 kadar daire bulunuyor.
Asansörlerden birine binerek,kata çıkıyoruz.Amam allahım o da nee!.. hiç bir daire kapısı birbirine bakmıyor.Sanki bir hapishane koridoru yada bir otel işletmesi gibi,sessiz ve loş bir boşlukla karşılaşıyorsunuz.Demek ki,"Komşu kapısı" deyimi tarihe geçecek,bundan sonraki yaşamlarda...
Kurulmuş robot gibi,evine gideceksin.Kibrit kutusu gibi katmerli yapılmış binalardan birinden önce otel görünümlü bir koridora oradan da dairene ulaşacaksın.Yatıp-kalkıp işine gideceksin.
Doğrusu ya,ben oralarda yaşayamam.
Doğrusu,dah önce hiç Toki Konutlarını gidip,görmemiştim.Çok farklı düşünüyordum.Gördüklerim karşısında hem şaşırdım hem de yadırgadım.Bir toplum;İnsan ilişkilerinin olmadığı bir toplum yaşamınaböyle alıştırılıyor demek ki....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder